Biri 7 biri 1 yaşında iki oğlum var. Bu durumda mantıklı olan evde ergenliğe adım atan çocuğun 7 yaşındaki olması. Ancak benim mantık hatalarının keyifle serpildiği ve kabul ediyorum aslında hiç pişmanlık duymadığım mantığa aykırı dünyamda bir değil iki ergen mevcut.
Yanlış duymadınız! 1 yaşındaki minik adam abisiyle yarışır düzeyde. Ben erken dönem 2 yaş sendromu beklerken karşımda bildiğiniz ergenliğe adım atmış, anasını babasını beğenmeyen, yapılan her şeye itiraz eden, gözyaşı gözünün kenarında saniyede (bırakın saniyeyi salisede) akmaya hazır olan minik bir adam var.
Hayatımızın beyefendinin yörüngesinde dönüyor. Yat diyoruz yatmıyor ama o kalk deyince bütün ev halkı teyakkuza geçmek zorunda. Sıkıyorsa geçmeyin. Daha doğru dürüst konuşamayan bu bacaksızın ‘anne’, ‘baba’dan önce ilk kullandığı kelime grubu ‘Hadi kalk’. Çok ciddiyim. İlk duyduğumda yok artık demiştim; ama her sabah, daha doğrusu sabahın köründe ki bu kör dediğim saat 4-5 gibi oluyor. Gözümü ağlama sesiyle değil; ‘Anne adi ka’ cümlesiyle açıyorum. Uyuyor numarası yapmanız da kar etmiyor. Bazen sussun diye ağzına verdiğim emzik ki emin olun emziği vermediğim zaman maksimum 80 cm’lik bu bacaksız homur homur homurdanıyor. İtiraf ediyorum azıcık kafa dinlemek adına veriyorum emziği. Bu meşhur emzik bile onun güne başlama seremonisini engelleyemiyor. Normal erken kalkan insanlardan daha da erken kalkıyoruz. Kalkıyor da ne oluyor sanki! Bizim uykumuzu katlettikten sonra paşanın uykusu geliyor. Uykudan bayılsa da uykuya geçmek için homurdanmayı sürdürüyor.
Yemek yemek de ayrı bir aksiyon haline gelmiş durumda. Açlıktan sürünse de canı isterse, istediği programı ya da reklamı görürse ağzını açıyor. İlk çocukta kesinlikle televizyon açmamak için direnen ben, ikinci çocukta yeter ki yemek yesin diye kanal kanal reklam arıyorum. İtiraf ediyorum son dönem annelerine aykırıyım.